Prof. Dr. Sabuncuoğlu: ‘Köpek görünce ağaca dönüşürsün’ düşüncesi yanlış
ERZURUM Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, günde 800 kişinin kuduz şüphesiyle ısırık nedeniyle hastanelere başvurduğunu belirterek, çocuklara ‘Köpek gördüğünüzde, ısırırsınız’ gibi mantıksız ve bilim dışı öğütler verildiğini belirtti. ağaç olursan cenin olursun’, ‘Havlayıp dişlerini gösterirse sen de esne.’ Prof. Dr. Sabuncuoğlu, “Sokaklardaki başıboş köpek varlığını sıfıra indirmemiz lazım.”
Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, Sağlık Bakanlığı verilerine göre günde 800 kişinin kuduz şüphesiyle ısırıklarla hastanelere başvurduğunu belirtti. Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, yaptığı açıklamada, “Veteriner hekimler halk sağlığını korumaya çalışıyor. Bizim başarısız olduğumuz ve halk sağlığını koruyamadığımız bir nokta var ki o da sokak köpeklerinin halk sağlığını tehdit etmesidir. İlki halkımızın çok iyi bildiği kuduzdur. Maalesef kuduz vahşi doğada şehirlerimize bir adım uzaklıkta. Sokaklarda karşılaştığımız başıboş köpekler, tilki, çakal ve daha birçok canlının bulunduğu ortamdan bize kuduz virüsünü getiriyor. yırtıcı hayvanlar yaşamaktadır. Sokak köpekleri ülkemizin çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Geçen yılın kasım ayından bu yana 4 kişinin kuduz nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyoruz. 2019 yılında Sağlık Bakanlığı aşağıdaki verileri paylaştı. 2019 yılı itibarıyla, Türkiye’de her gün 800 kişi kuduz ısırıklarından şüpheleniyor ve yaklaşık 4 doz kuduz aşısı oluyor.Kuduzun yaban hayatından insana yaklaşımı her zaman devam ediyor.Bununla ilgili önlem almamız ve sokak köpeklerinin sağlığını korumamız gerekiyor, bu neredeyse imkansız. onun yeniden üretimini yönetmemiz için. Sokaklardaki başıboş köpek varlığını sıfıra indirmemiz gerekiyor. “Sıfır başıboş köpek politikasını uygulamamız gerekiyor” dedi.
HİDATİK KİST HASTALIĞI
Sokak köpeklerinin de kist hastalığına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, şöyle konuştu:
“Maalesef ülkemizin sokakları, köpek dışkısıyla çıkan, gözle göremediğimiz kist hidatik hastalığına neden olan yumurtalarla kirleniyor. Bu yumurtalar başta çocuklarımız ve yetişkinlerimiz olmak üzere insanların sağlığını riskli bir duruma sokuyor. Çünkü bu parazit yumurtaları bağırsaklardan emilip vücudumuzda dolaşıyor. “Hayati organlarımızı tedavi etmek çok zordur. Bu çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde görülme sıklığı her geçen gün artan bir hastalıktır.”
İNANILMAZ TAVSİYELER
Başta üç büyük şehir olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinden ciddi ısırık haberlerinin geldiğini ve insanların sokağa çıkmaktan imtina ettiğini belirten Sabuncuoğlu, “Sokaklar adeta sokak köpeklerinin kontrolüne girmiş durumda. köpekler her yerdeler. hatta marketlerdeki yemek reyonlarına bile yakınlar. parazitleriyle birçok hastalığı taşıyorlar. saldırdıkları saldırılar ve insan vücuduna verdikleri zararlarla bunun çok önemli bir halk sağlığı ve güvenliği sorunu olduğunu düşünüyoruz. Bütünlük.Bazı sivil toplum kuruluşları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda eğitim veriyor.İşte ‘Bir köpek gördüğünüzde ağaç olursunuz, cenin olursunuz.Havlayıp dişlerini gösterirse, Onlar da esnemeli.” gibi saçma, akıl almaz ve bilim dışı tavsiyeler veriyorlar.Yaptıkları yanlış.İnsanlar bu şekilde köpek saldırılarından korunamaz.Bir veteriner hekim olarak ailelerimize şu tavsiyeyi veriyorum. Lütfen çocuklarınızın ve kendinizin kişisel hijyen önlemlerini artırın. Çocuklarımız dışarıda kist hidatik yumurtalarına ve köpek saldırılarına maruz kalıyor. Yüzleşiyorlar ve korkuyorlar. Çünkü çene açısı çok geniş, çenesi çok güçlü, kemiği atıştırmalık gibi yiyebilen, cips gibi çıtır çıtır yiyebilen dişlere sahip bir hayvan türüyle karşı karşıyayız. “Isılma durumunda derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız” dedi.
DERNEKLER TEK BİR BARINAK BİLE İNŞA ETMEDİ
Sokak köpeği sorununu çözmek için 2004 yılında yasanın çıktığını hatırlatan Sabuncuoğlu, “Olanlar elbette sokak köpeklerinin suçu değil. Köpeklerin dışarıda, sokakta olmasını destekleyen bir grup var. Ben bu konuda kendilerinin sorumlu olduğunu düşünüyorum. 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı kanunla devlet hayvansever derneklere destek sağlıyor. Ülkemizde 3 bine yakın hayvansever kuruluş var. Kanunda ‘Barınak yapabilirsiniz’ diyor. Bu hayvanlar için sokak köpeklerinin barınaklarda barınmalarını sağlamak amacıyla, uygun ve ideal kurallar altında, herhangi bir ticari amaç ve çıkar olmaksızın Devlet hazineden arsa verir, Arsanın üzerine bina bağışlar, İçerisindeki ekipmanlarla ilgili, Ancak şu ana kadar 5199 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana 19 yıl geçti, tek bir hayvansever kuruluş bile bu anlamda barınak yapmadı. Köpeklerin sokakta, başıboş kalmasını istiyorlar. Hayvanların refahının dikkate alındığı ve bakımının sağlandığı bir kurum şemsiyesi. “Beslenme koşullarının iyileştirildiği koşullarda barındırılmaları gerekiyor” dedi.
SIFIR SOKAK KÖPEK POLİTİKASI
Türkiye’de olduğu gibi Hindistan’da da sokak hayvanı sorununun yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Sabuncuoğlu, şöyle konuştu:
“Hindistan’da her yıl 20 bin kişinin kuduz nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi. Türkiye’de ise bazı kesimlerin ‘Kısırlaştırılsın, sokağa bırakılsın’ mantığıyla sokak köpeklerinin sayısı her geçen gün artıyor. Kısırlaştırma, modern dünyada hiçbir zaman bir çözüm olarak görülmedi, Türkiye için de geçerli değil. sokaklarda bir köpek bile var. Kısırlaştırma sadece Türkiye ve Hindistan’da uygulanıyor. Sorunun bu şekilde çözülmesi mümkün değil. Sokak köpekleri ciddi sağlık ve güvenlik sorunlarına neden oluyor. İnsanlara saldırıyorlar. Köpeklerden biri için de tehlikeli sürüler halinde dolaşsınlar. Şehirlerimizin güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Sıfır sokak köpeği politikasını acilen Cumhurbaşkanımızdan ve Gazi Meclisimizden talep ediyoruz. Bir an önce 5199 sayılı yasanın bir an önce yeniden tasarlanması gerekiyor. İstismarlara maruz kalmayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş medeniyet gibi sıfır başıboş köpek olması gerekir. “Umarız başıboş köpek siyasetine geçer.”